1989-1990 öğretim yılı ortaokul birinci sınıftayım. Türkçe öğretmenimiz bu yıl herkes bir şiir kitabı okuyacak diyor ve elimize bir liste veriyor. O zamana kadar okul kitapları dışında hiç şiir okumamışım. Büyüklerime ve okumayı seven tüm tanıdıklarıma listeyi gösteriyor, fikir alıyorum. Ama kimse listede benim seçtiğim şairi söylemiyor. Kararımı veriyor ve Cahit Sıtkı Tarancı’nın Otuz Beş Yaş kitabını alıyorum. Günler geceler boyunca okuyor ve beğendiğim şiirlerin yanlarına yıldız koyuyorum. Sanki o yaşımda onunla aynı hüzünleri duyuyorum. Bu o yaşta bir çocuk için imkânsız gelebilir ama bugün mektuplarını ve diğer yazılarını okuduğumda anlıyorum ki onun ölüme ve yaşama bakış açısı üzerimde hiç umulmadık bir şekilde tesir etmiş. Yıllar sonra bu hafta yeniden Otuz Beş Yaş kitabını karıştırınca bir anda odasında tek başına oturup bu şiirleri okuyup boyundan büyük kederlere kapılan o küçük kız geliyor gözümün önüne.

Can Yayınları’nın Haziran 2016’da yayınladığı Evime ve Nihal’e Mektuplar, Cahit Sıtkı Tarancı’nın 1929-1953 yılları arasında kız kardeşi Nihal’e ve anne, baba ve diğer kardeşlerine yazdığı altmış bir mektuptan oluşuyor. Nihal Hanım bu mektupları İnci Enginün ile paylaşıyor ve böylece bu kitap ortaya çıkıyor. Yazarların, şairlerin mektuplarını okumayı biyografi okumaktan daha çok seviyorum. Mektupta her zaman bir samimiyet oluyor ve o döneme ait her şeyi bu mektuplarda bulabiliyoruz. Bu mektuplar sayesinde de Cahit Sıtkı’yı çok daha yakından tanıyoruz. Ailesi ile olan münasebetlerini, kız kardeşi Nihal’e olan büyük sevgisini, hayata ve ölüme bakışını, hassasiyet noktalarını, gündelik hayatta kelimeleri nasıl kullandığını, en büyük ihtirasının şiir yazmak olduğunu ve kalıcı bir eser bırakarak ölümsüz olma isteğini birebir kendi ağzından okuyoruz.

1910 Diyarbakır doğumlu Cahit Sıtkı Tarancı, Galatasaray Lisesi’nde okumak için İstanbul’a geliyor. Yazdığı mektuplar ve şiirlerle yalnızlığını bir nebze olsun gidermeye çalışıyor. Derslerle arası hiçbir zaman hoş değil. Liseden sonra Mülkiye’ye giriyor. Eğitimine Paris’te devam ediyor ama İkinci Dünya Savaşı çıkınca Türkiye’ye geri dönüyor. Askerliğini tamamladıktan sonra Ankara’ya yerleşiyor. Cavidan Hanım ile evleniyor. Geçirdiği ağır hastalığın tedavisi için gittiği Viyana’da 1956 yılında hayatını kaybediyor.

Can Yayınları Cahit Sıtkı Tarancı’nın şiir kitapları dışında üç kitabını daha yayınladı. Lise arkadaşı Ziya Osman Saba ile yazışmalarının toplandığı Ziya’ya Mektuplar, makaleler ve konuşmalarının toplandığı Avuçlarıma Sığmıyor Yıldızlar ve son kitap Evime ve Nihal’e Mektuplar. Başarılı kapak tasarımı ve içerikleriyle ben bu kitapların genç okurların Cahit Sıtkı’yı daha yakından tanımaları için iyi bir seri olduğunu düşünüyorum.

Babasına ve annesine hitaben yazdığı bir mektupta ailesinden tarafına gelen sitemlere karşılık “Asıl muvaffakiyet göçüp gittikten sonra ardında bir eser bırakmaktır” satırlarını yazıyor. Bu amacına bugün ulaşmış olduğunu görmek benim gibi onu seven bir okurun tek tesellisi.

  • 12.08 .2016 tarihinde Akşam Gazetesi kitap ekinde yayınlanmıştır.

 

 

 

 

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here