Yağmurlu Pazar günlerini çocukluğumdan beri çok severim. Yağmur her zaman bana iyi gelmiştir. Şimdilerde şemsiyesiz gezmesem de eskiden yağmur altında dolaşmak ve ıslanmak sabah akşam yıkanmaktan daha çok arındırırdı beni. İşte balkondan bakarken bunu hatırladım bugün ve şemsiyesiz çıktım sokağa. Dolaştım, ıslandım, arındım. İhtiyacım olanın bu olduğunu, o an ıslak, soğuk ve hafif karanlık sokakta yalnız başıma dolaşırken anladım. Çok iyi geldi.

Eve gelince kendime güzel bir çay yaptım. Yağmur, sıcak bir ev, çay ve Buble eşliğinde koltuğuma gömüldüm. Birkaç yıl önce bir romantik komedinin film müziklerinden biri olan  Sway şarkısıyla keşfettiğim Michael Buble hayranlığım, yıllar içerisinde katlanarak arttı. Bir anda yolculuk düştü aklıma. Yalnız başıma uzak bir yerlere gitme fikri. Deniz kenarında küçük bir evde, kayalara vuran dalgaları seyretmek Buble’nin sesine şömine çıtırtıları karışırken, odanın içinde bir lavanta kokusu ve elimde beyaz şarap kadehim, huzur içinde oturmak istedim. Ertesi sabah erkenden uyanmak ve paltoma sarınıp deniz fenerine kadar yürümek, soğuktan burnum donana kadar dolaşmak istedim. Tıpkı bir film karesi gibi gözümün önüne geldi. Başka bir yerde, başka bir kimlikte, kimsesiz olmak çok güzel gözüktü gözüme.

Hikâyemi yeniden yazmak istedim. Her sabah aynı saatte kalkıp hazırlanmak, servise binip, işe gelmenin sıkıcılığı bir anda içimi bunalttı. Tüm gün ışığını ve elbette hayatı kaçırarak bir ofisin havasızlığında, tıpkı kobay fareler gibi oradan oraya koşturarak yaşamaktan sıkıldım. Etrafımda ki “çalışmadan yapamam” diyen insan ordularının arasında kendimi yalnız hissetmekten, hayata benim kadar tutkuyla bakan insanların azlığından içime kapandım. Bana yazılan rolü sevmedim. Aynı yazarın, başka bir öyküsünde, bambaşka bir hayata başlamak ve bu tekdüzelikten kurtulmak istedim. Belki başka bir ülkede, yeniden başlamak… Özgürleşmek ve mutlu olabilmekti dileğim.

Tüm bunları aklıma düşürense, sadece bir şarkıydı…

Fotoğraf: Sibel Önal

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

1 COMMENT

  1. Hayatı kaçırmaktan bunalma konusunda yanlız değilsin arkadaşım. Umarım bir gün yeniden başlayabiliriz kendi isteğimiz ve gönlümüzle

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here