Sakin ve birçok insana göre sıkıcı bir pazar günü öğleden sonra başladım kitaba. Kasım ayının kasvetli kapalı günlerinden biriydi. Evde yalnızdım. Salondaki tekli koltuklardan birine kurulmadan önce bir Türk kahvesi yaptım, kokusu bütün evi sardı. Mutlak bir sessizlik içinde açtım kitabı.
Kocaman bir kuş kondu pencereme. Gagasında taşıdığı kendisinden de büyük silgiyi pervaza bıraktı, her şeyi sil, dedi. Sonra ben yine geleceğim.”
 
Bunu okuyunca koltuğumda biraz daha dik oturmaya başladım. İster istemez pencerenin pervazına gitti gözüm. Sonra kahvemden bir yudum alıp düşündüm, büyük bir silgiyle neleri silerdim? Her şeyi silebilir miydim? Sanmıyorum ama her şeyi sil, demişti kuş. Yapamayacağımı anlayınca düşünmeyi bıraktım ve kitabı okumaya başladım. Sonraki bir buçuk saat nasıl aktı geçti bilmiyorum.

Hiç dantel ördünüz mü? Denemediyseniz bile izlemişsinizdir, az çok fikriniz vardır yani. Yapılacak motife göre ilk önce zincir çekilir. Yazar da aynen böyle yapmış ve on kısa öykü için on tane zincir çekmiş. Dantel motifi çıkarırken zincirler çekildikten sonra tığ batırılarak birleştirilirler. Motifi için yazar da beşinci öyküden sekizinci öyküye batmış, oradan ikinci öyküye sonra onuncu öykü derken, tüm öyküleri birbirine bağlamış ve böylece motifini tamamlanmış.
Siz de bu soğuk kış günlerinde, deniz kokusu eşliğinde bir motif çıkarmak isterseniz, bu kitabı okumanızı tavsiye ederim.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here