Yazdığım yazılarla ilgili birçok yorum alıyorum. Bunları birçoğu benim neden yazdığımı anlayamayan kişilerden geliyor. Her gelen yorumla nasıl başa çıkacağımı uzun uzun düşünüyorum. Çünkü herkes başka bir yerden tutup çekiyor kelimelerimi. Şaşırıyorum…

Akıllarından geçen asıl sorunun şu olduğunu anlıyorum “Ne saçmalıyor bu?” Elbette düşüncelerini bu kelimelerle dillendirmeyecek kadar kibar ya da toplum içinde kibar görünmek isteyen insanlar hepsi. Onun yerine hiç böyle bir şey olmuyormuş gibi davranıyorlar. Onları anlıyorum ve saygı duyuyorum. Tasvip etmedikleri, beğenmedikleri, ilgilenmedikleri bir şeyi görmezlikten geliyorlar. Olumlu ya da olumsuz yorum yapmıyorlar. Ama bu kişiler aynı zamanda, benim hayatımın içinde bazen onlara danışmadığım konularda bile, bana akıl vermekten geri durmuyorlar. Bir kez daha şaşırıyorum…


Başka bir grup okuyor, belli ki okuduğunu da beğenmiyor. Fikrini beyan etmeden okuduğunu bilmemi istiyor. Şöyle başlıyor cümleye “demek o kitabı okudun, demek moralin çok bozuk, demek uyku sorunu çekiyorsun.” En eğlenceli grup benim için bu grup. Çünkü yazdıklarımın onlardaki yansımaları beni dehşete düşürüyor. En çok bu gruptan gelen yorumları savuşturmaya çalışıyorum.  Bir kez daha anlıyorum “Söylediklerin karşındakinin anlayabildiği kadardır.” Boş veriyorum…

Tüm bunların içinde en acımasız olanlar, kendisi de yazı yazmakla bozmuş olanlar… Onlar iyi bir şey söyler gibiyken bile bıyık altından küçümsüyorlar. Gözlerinin içinde acıyan bir bakışla “bundan bir şey olmaz” diyerek rahat uyuyorlar. Bir çocukla konuşur gibi bir ses tonu takınarak  “bu sayfa senin için çok iyi oldu” diyorlar, sırtımı sıvazlayarak “yeniden yazmaya başlamışsın, çok sevindim” diyerek beni geçiştiriyorlar.

Şaşırıyorum.  En çok kendime. Tüm bu iyi, kötü ve iyiymiş gibi görünen şevk kırıcı yorumlarla başa çıkamayacağımı düşünüyordum. Ama yapabiliyorum. Sevindirici bir gelişme. Uzun yıllardan sonra söylenenleri duyuyorum ama yine bildiğimi okuyorum. İşte bu sebeple kendime yıldızlı beş pekiyi veriyorum.

Fotoğraf: Sibel Önal

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

6 COMMENTS

  1. yazı yazmak zordur, yürek ister, vizyon ister, hissedebilmek, düşünebilmek ve en önemlisi ifade edebilmek ister… iki kişinin anlaması bile güzel… yaz, yaz ki, daha çok yazabilesin, okuyabilesin…. en önemlisi anlatabilesin… ama unutma her eleştiri olumlu olumsuz kötü aşağıya çeken yada tırmandıran kişiye bişiler katar.. sende onları oku ve anla, sonra onlara anlat 🙂

    beden de pekiyi..

    sevgiler…

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here