Corona inzivasında 13. gün.

 Sabah meditasyon sırasında içimde uyanan Santoşa yani memnuniyetten dolayı bu yazıyı yazmaya karar verdim. Corona vakalarının Türkiye’de de görülmeye başlaması ve sayının her geçen gün artması ile birlikte hepimiz daha izole hayatlar yaşamaya başladık. Hala işe gitmek zorunda olanları korkutan, evde kalanları ise sıkan, bunaltan bugünlere kendi beyaz yakalı olarak çalıştığım günlerden bakarak bu yazıyı yazacağım.

Bir bankada çok yoğun çalıştığım zamanlarda iş arkadaşlarımızla evde olmanın, bir hafta içi gününü evde geçirmenin, hiçbir şey yapma zorunluğumuzun olmadığı zamanların hayallerini kurardık sık sık. “Şimdi evde olsak” diye başlayan hayallerimizi anlatır, bu hayallerle bile avunurduk. Şimdi diyebilirsin bu öyle sıradan bir zaman değil; bir salgın var, evde olmak sanki özgürlüğümüzün kısıtlanması gibi, ekonomi kötü durumda, işsiz kalabiliriz ve bunun gibi daha birçok şey sıralayabilirsin. Bütün söylediklerinde haklısın ve sana katılıyorum. Bu yazıyla amacım aman boş ver, dünya yansın sen keyfine bak değil elbette. Tüm dünya, hep birlikte zor zamanlardan geçiyoruz. İlk önce bunun sadece senin başına gelmediğini, hep birlikte değişik bir zamana şahitlik ettiğimizi ve yalnız olmadığını hatırla. İnan, bu bile sana derin bir nefes almışsın hissi verecek.

Biliyorum, insan her zaman elinde olmayana bakıyor, olumsuzu görüyor, zihnimiz hep karamsar. Bir konuşmasında sevgili öğretmenim Çetin Çetintaş “Yarın sadece bir fikir, sen bugününü yaşamaya bak” demişti. Bu cümleyi duyduğumdan beri sık sık hatırlatıyorum kendime. Anda kalabilmek belki de en çok şu anda gerekli bize çünkü bir bilinmezliğin içindeyiz. Ne zamana kadar sosyal izolasyon içinde yaşamaya devam edeceğiz? Covid-19’a yakalanmadan bu salgını atlatabilecek miyiz? Ya sevdiklerimize bulaşırsa? Çocuklarımızın eğitimi nasıl devam edecek? İşyeri kapatılırsa kiramı ve faturalarımı nasıl ödeyeceğim? Yüzlerce soru ekleyebiliriz buraya. Ama en önemlisi ne sorarsak soralım, şu an bu sorulara verilebilecek somut bir cevabımız yok. O zaman elimizde sadece bugün ve bu an var.

Şimdi biraz da elinde olana odaklan. Ne dersin?

Bugün evde kalmak zorundaysan; kahveni yap, eve yayılan kahve kokusunu içine çek, uzun zamandır okumak istediğin kitabı eline al ve hiç acele etmeden kendinle baş başa kalmanın keyfini çıkar. En son böyle bir anı ne zaman yaşamıştın?

Ya da çocuklarınla evdeysen; onlarla birlikte kurabiye pişir, sonra da birlikte en sevdikleri çizgi filmi izleyip, onların ne kadar eğlendiğine bir bak. Çocuğunun içten kahkahalarında en son ne zaman boğuldun?

Eşinle evden çalışmak zorunda olduğunuz bir gün yaşıyor olabilirsiniz; ikiniz de bilgisayarlarınızın başında oturup işlerinizi yaparken, en son ne zaman bu kadar yan yana, göz göze vakit geçirmiştiniz, sor bunu kendine.

Patanjali’nin Yoga Sutraları’nda 2.32 Niyamaların (Kişisel pratik) ikinci maddesi Santoşa yani memnuniyettir. Çetin Çetintaş’ın Yoga Sutralar kitabındaki Santoşa açıklaması şöyle der: “İnsan ne şartlar altında olursa olsun bulunduğu durumdan memnun olmalıdır. Memnuniyet tutumu her şeyin içinde hoşu ‘hoş olan’ı görebilmekten gelir. Santoşa demek her şeyin senin gibi ya da senin doğrun gibi olmasını beklememektir. Her şeyin kendi hikâyesi ve nedeni olduğunu bilerek, olana olduğu gibi kalbini açıvermektir”

Belki de bu zaman sürekli bir hedefin peşinde koşup durmak yerine; bugüne kadar biriktirdiklerimizi görmemizi, ne kadar yol aldığımızı fark etmemizi, etrafımızda kimlerin kaldığına bir bakmamızı, ne kadar değiştiğimizi, doğru yolda olup olmadığımızı, yoksunlukla nasıl baş ettiğimizi anlamamız için bir fırsattır. Sen kimsin belki de buna bir bakmanın zamanı gelmiştir artık.

Corona Günlükleri’nde tekrar görüşmek dileğiyle.

Sevgiler

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

6 COMMENTS

      • Yüreğina sağlık. İnsan şöyle bir silkeleniyor ne yapıyorum ben diyor… Ve kahvemi yaptım yanına maden suyu ve biraz keyfime baktım özlemişim 🙂 Dostlar ve dostlukların baki olduğu bir hayatımız var Allahtan Sevgiler Sibelim sana kocaman öpüyorum çokkk

        • Teşekkür ederim Elif. Bu yazıyı yazmaktaki tek amacım buydu. İşe yaradığını duymak sevindiriyor. Sevgiler

  1. Beni, soylediklerin nasil da rahatlatti canim arkadaşım.farkli bir bakis acisi actin ruhuma.tesekkurler

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here